MEHMET CEMİL CÖMERT – DUYGULARIM CÖMERTÇE

Sanat dünyasında her geçen gün yeni yetenekler yetişiyor ve bu isimler arasında Cemil Cömert’in başarı hikâyesi dikkat çekiyor. Şanlıurfa doğumlu şair ve oyuncu Cemil Cömert, sanat yolculuğuna 2008 yılında yayımladığı Dile Dönmüşüm adlı şiir kitabıyla başladı. Bu eser, onun yazarlık kariyerindeki ilk adımı oldu. Cömert, Şanlıurfa Belediyesi Şehir Tiyatrosu’nda sanat yönetmeni Kadir Kırıcı ile tanışmasının ardından tiyatro oyunculuğuna adım attı. Bu dönemde, yerel gazetelerde ve dergilerde makale ve şiirleri yayımlandı. Ancak kariyerindeki dönüm noktası, İstanbul’a taşınması ve usta yönetmen Mehmet Ali Gündoğdu ile tanışması oldu. OYUNCULUK EĞİTİMİNDEN ZİRVEYE Mehmet Ali Gündoğdu’nun rehberliğinde oyunculuk eğitimini tamamlayan Cemil Cömert, kısa sürede büyük bir başarı elde etti. Oyunculuk kariyerini zirveye taşıyan bu süreçte, 2024 yılında En İyi Oyuncu Ödülü ile taçlandırıldı. MSG TV MEDYA’DAN DESTEK VE TEŞEKKÜR MSG TV Medya, Mehmet Ali Gündoğdu ve Yönetim Kurulu Başkanı Saliha Gündoğdu’nun liderliğinde, oyunculuk eğitimlerine hız kesmeden devam ediyor. Sanat dünyasına değerli isimler kazandırmaya devam eden MSG TV Medya, Cemil Cömert’in başarısıyla gurur duyuyor ve ona gelecekteki çalışmalarında başarılar diliyor. Cemil Cömert’in bu başarı öyküsü, Şanlıurfa’dan çıkan bir yeteneğin, azim ve doğru rehberlik ile neler başarabileceğini gösteren bir ilham kaynağı olarak öne çıkıyor.

GÜRCAN BANGER – EN UZAK ŞEHİR

EN UZAK ŞEHİR

“Devasa hamur teknesinden bir avuç alıp bir karakter var ediyorum. Benim karakterlerim gerçek ile hayalin ara yerinde, bir araf’ta yaşıyorlar. Her şey akıp giderken herhangi bir an’da –seçerek ya da farkında olmadan– silikleşmiş sınırın diğer tarafına geçmeleri pekâlâ mümkün… Zaman ileri ya da geri, hızlı ya da yavaş akabilir. Mekân ise zamanla iç içe, haylazca hareketli olmayı seçmiş gibidir. Şaşırtıcı tuzaklar, beklenmeyen sonlar, tuhaflıklarla örülmüş hayatlar, tekinsiz bir atmosfer… Peki, ya anlatıcıya güvenebilir miyiz? Bu öyküleri okurken gerçek ile kurmacadan hangisi diğerini üretiyor; karar vermek zor… Böyle yazmayı seviyorum. Bu kitapta okuyacağınız öykülerin düpedüz ‘gerçeği’ bu… Dilerim siz de seversiniz.”
En uzak şehir kitabında okuyucularına “Böyle yazmayı seviyorum. Dilerim seversiniz.” diye seslenen Gürcan Banger Eskişehir şehrinde ikamet etmektedir. Başta teknoloji olmak üzere değişik konulu kitapları yanında “Aşkın Anlamlar Kitabı” isimli popüler felsefe ve kişisel gelişim kitabı, “Camı Kırık Şiirler” isimli şiir kitabı, “Hayat Esnaf Lokantası” isimli öykü kitabı ve “Gün Batımı Kahvehanesi” (2024) isimli öykü kitabı yayınlanmıştır.
2006 yılında Toplumsal Etik Derneği’nin yerel basın dalında Etik ödülü, 2021 yılında 3.Kral Midas Öykü Yarışmasında Başarı Ödülü, 2022 yılında Dorlion Öykü Yarışması Özel Ödülü”, 2023 yılında Yücel Saraçoğlu Aşk Şiirleri Yarışmasında ikincilik ödülünü kazanmıştır. 2022 yılında “Derhal Çık Oradan” isimli öykü dosyası ile Menteşe Belediyesi desteğiyle düzenlenen Günce yayınları Mustafa Özbey Edebiyat Ödülü’nü almıştır. 2023 yılında Mythos Kitap tarafından yayımlanan ” En Uzak Şehir” öykü kitabı, 2024’te “70. Sait Faik Hikaye Armağanı” yarışmasında kısa listede yer almış, 2024 yılında Kayıp Rıhtım tarafından yapılan kamuoyu anketinde “Yılın En İyi Yerli Öykü Kitabı” kategorisinde ikinci sırada yer almıştır.
“Gün Batımı Kahvehanesi” yazarın 3.öykü kitabıdır.

 

Şair ve Yazar Hakan Yakıcı’nın Hayatı ve Eserleri Üzerine

İNSAN İNSANA

İlk açılışı gibi pencerelerin sabaha,

Bulutsu bir öpücükle ürperiyor, maddenin teni.

Dokunduğu her şeye hayat veriyor aşk.

Ölüp ölüp gidiyor diğerleri.

Şiirsel hüznümü küçümseme ki

Görkemli suskunluğuna ortak olayım.

Sonuçta,

Taş, kayalara yaslar sırtını.

Dere yatağına.

Kuşlar katara.

İnsan insana.

İnsan, illa insana.

Yukarıda bulunan dizeler Hakan Yakıcı’ nın, “Frida’yı Öpmek “ kitabından alınmıştır. Şair kitabını kadınlara ithaf etmiştir. “Kadın cinayetlerine kurban verdiğimiz tüm kadınlarımızın aziz hatıralarına ithaf edilmiştir. Koruyamadık, bizi bağışlasınlar.” Der kitabın ilk sayfasında.

Şair 1968 yılında Kozan’da doğmuş, ilk, orta ve lise eğitimini Kozan’da tamamladıktan sonra Dokuz Eylül Üniversitesinde iktisat okuduktan sonra 20 yılı aşkın devlet memuru olarak çalıştıktan sonra emekli olmuş. Evli ve iki çocuk babasıdır.

Bundan başka,

3 roman; İkarus’u tanıyor musun? , Müjgan, Pembe Otobüs, Ekmek İçi, Beton Sahillerde

2 hikaye; Gitti Kahve Gözlerini de Alıp, Leyla

1 şiir; Kadınım

Olmak üzere 8 eseri daha bulunmaktadır.

Hakan Yakıcı, “Beton Sahillerde” der ki; İnsanların sürekli ölü şair ve yazarları anarak ve onlardan alıntılar yaparak amaçladıkları şeyin aslında bilinçaltlarındaki şartlı refleks oluşturma arzusunun bir dışavurumu olduğunu düşünüyorum.

….

Bir bakıma zoraki mirasçılık! Halbuki ölüler yaşayan her şeyi doğaları gereği dışlarlar. Ölü ile diri arasındaki her türden ilişki bir tür dışlama ilişkisidir. Yaşayanlar sevgi ve ilgiyi yaşayan edebiyatçılara gösterseler keşke. Çünkü yaşayanla yaşayanın her türden ilişkisi her zaman birbirini kapsama ve birlikte gelişme düzleminde çeşitlenecektir.

……

Bunun üzerinde neden bu kadar duruyorum, çünkü ben de bir şeyler yazıyorum ve şimdi, yaşayan şair ve yazarlar adına ölülere karşı haklarımızı savunmaya çalışıyorum. Ölülerle savaşıyorum ve onlara karşı haklarımızı savunmaya çalışıyorum. Ölülerle savaşmak ve onlara karşı kazanmak gerçekten çok zor. Belki bize yardım edersiniz.

Gri Kalemler

Gri Kalem