Anne ve Oğlu

Anne ve Oğlu
Her yıl mayıs ayının ikinci pazar günü, dünya genelinde Anneler Günü olarak kutlanır. Bu özel gün, annelerin sevgisini ve fedakarlığını onurlandırmak için bir fırsattır. Ancak, bu hikâye sadece bir günle sınırlı kalmayacak kadar derindir. İşte bu yüzden, sizi “Anne ve Kaan” adlı öyküye davet ediyorum.
Bir zamanlar, yeşil ormanların derinliklerinde, küçük bir köyde yaşayan bir anne ve onun minik oğlu Kaan vardı. Kaan, annesiyle birlikte ormanın kenarında, kır çiçeklerinin arasında bir kulübede yaşıyordu. Annesi, ona her gün sevgi dolu masallar anlatır, doğanın güzelliklerini öğretirdi. Kaan, annesinin dizinin dibinde otururken, onun sesindeki sıcaklığı hissederdi.
Bir gün, Kaan annesine dönüp, “Anne, neden her zaman bu kadar mutlusun?” diye sordu. Annesi gülümsedi ve “Çünkü senin gibi bir oğlum var,” dedi. “Senin varlığın, benim en büyük mutluluğum.”
Günler, aylar geçti; mevsimler değişti. Kaan büyüdü, ama annesinin sevgisi ve fedakarlığı hiç değişmedi. O, her sabah Kaan’ın yanına gelir, onunla birlikte kahvaltı yapar, okula giderken onu öperek uğurlardı. Kaan, annesinin bu sevgisini her zaman hissetti ve her Anneler Günü’nde ona özel bir hediye hazırlardı.
Bir Anneler Günü sabahı, Kaan annesine el yapımı bir çiçek buketi verdi. Annesi bu hediyeyi aldığında gözleri doldu ve oğluna sıkıca sarıldı. “Bu çiçekler kadar güzel bir kalbin var,” dedi.
Ancak, bir gün beklenmedik bir şey oldu. Kaan, ormanda oyun oynarken kayboldu. Annesi, oğlunun geri dönmediğini fark ettiğinde, kalbi korkuyla doldu. Hemen köydeki herkesi topladı ve aramaya başladılar. Ormanın derinliklerinde, karanlık çökene kadar aradılar.
Tam umutsuzluğa kapıldıkları anda, bir ses duyuldu. Kaan, annesinin adını haykırıyordu. Annesi, sesin geldiği yöne doğru koştu ve sonunda oğlunu buldu. Kaan, ağacın altında oturuyordu. Annesi onu gördüğünde derin bir nefes aldı ve oğluna sımsıkı sarıldı.
O gece, Kaan annesinin kollarında uykuya daldı. Annesi, oğlunun saçlarını okşarken, “Sen benim Kaan’ımsın,” dedi. “Seni her zaman koruyacağım.”
Bu olay, Kaan’a annesinin sevgisinin ve fedakarlığının ne kadar derin olduğunu bir kez daha hatırlattı. Annesi, sadece bir gün değil, her gün onun yanındaydı. Bu sevgi, her Anneler Günü’nde daha da anlam kazandı.
Sonraki yıllarda, Kaan büyüdü ve kendi ailesini kurdu. Ancak, annesinin sevgisi ve ona öğrettikleri her zaman kalbinde yer aldı. Kendi çocuklarına da aynı sevgiyi ve fedakarlığı göstermeye çalıştı. Çünkü biliyordu ki, bir annenin sevgisi dünyadaki en güçlü duygulardan biriydi.
Ve böylece, Anne ve Kaan’ın hikayesi, annelerin sevgisinin ve fedakarlığının ne kadar değerli olduğunu bize hatırlattı. Anneler Günü, bu sevgiyi kutlamak için mükemmel bir fırsat olsa da bu sevgi her gün yaşanmalı ve hissedilmelidir.
OĞUZHAN ÖCAL
Bu haber 18 kez okundu.
-
Anne ve Oğlu
-
Crush Sendromu
-
İslam Dini Tüm İnsanlığa mı İnmiştir
-
Baba Olmak, Sessiz Bir Kahramanlıktır
-
Türkiye de Elektrikli Araç Satışlarında Rekor Artış
-
3 Mayıs Türkçülük Günü
YORUM BIRAK
YORUMLAR
-
İslam Dini Tüm İnsanlığa mı İnmiştir
İslam Dini Tüm İnsanlığa mı İnmiştir? Evrensel Bir Mesaj mı Taşır? İslam inancına göre, Kur'an-ı Kerim ve Hz. Muhammed'in (s.a.v.) öğretileri yalnızca belirli bir coğrafya, [...] -
Baba Olmak, Sessiz Bir Kahramanlıktır
"Baba Olmak, Sessiz Bir Kahramanlıktır" Bazı kahramanlar pelerini dışarıda değil, yüreklerinde taşır. Ve onlar, her sabah sessizce uyanıp çocuklarının geleceği için çalışan, fedakârlığın adını bile [...] -
Crush Sendromu
Crush Sendromu Patofizyolojisi, Nedenleri ve Tedavi Yaklaşımları Crush sendromu (ezilme sendromu), uzun süreli kas ezilmesi sonrası ortaya çıkan potansiyel olarak hayatı tehdit eden bir sistemik [...] -
Anne ve Oğlu
Anne ve Oğlu Her yıl mayıs ayının ikinci pazar günü, dünya genelinde Anneler Günü olarak kutlanır. Bu özel gün, annelerin sevgisini ve fedakarlığını onurlandırmak için [...]

Yorum yazabilmek için oturum açmalısınız.