Aşkın Uzağında

Aşkın Uzağında
Bazı duygular vardır, ne kadar anlatılmaya çalışılsa da kelimelere sığmaz. Aşk da böyledir; ama daha karmaşık, daha inatçıdır. Çünkü aşk yalnızca birine duyulan yakınlık değildir, aynı zamanda onsuzluğun içinde yanmayı da kabul etmektir. Aşk, kavuşamamakla sınandığında gerçek yüzünü gösterir. Kavuşamamak, aşkı öldürmek şöyle dursun, onu daha da derin, daha da yakıcı bir hale getirir.
İnsan bazen öyle birine vurulur ki, onunla aynı gökyüzüne bakmak bile yetmez olur. Sesini duymak ister, elini tutmak, varlığını hissetmek… Ama hayat her zaman izin vermez buna. Mesafeler, zamanlamalar, koşullar ya da sadece kader… Birlikte olmayı engelleyen binlerce sebep, kalpte tek bir yara açar. Ve o yara, her gün biraz daha kanar.
Kavuşamamak bazen fiziksel uzaklıktır, bazen de ruhların senkron tutturamamasıdır. Aynı dili konuşup da birbirini anlayamamak, aynı şarkıyı dinleyip farklı duygulara kapılmak… İşte orada başlar asıl hüzün. Çünkü aşk karşılıksız olduğunda değil, ulaşılamaz olduğunda en çok acıtır. Varlığını bildiğin, sevdiğini bildiğin ama sarılamadığın biri… O kişiyle geçen her an, bir hayalin içinden geçmek gibidir. Gerçeksidir ama dokunulamazdır.
Belki de bu yüzden en güzel aşk hikâyeleri hüzünle anılır. Leyla ile Mecnun, Kerem ile Aslı, Ferhat ile Şirin… Hepsi aşkın ama aynı zamanda ayrılığın sembolüdür. Çünkü aşk, sonuca varmaz her zaman. Bazen sadece hissetmekle yetinmek gerekir. Bazen birinin varlığını uzaktan sevmek, onunla birlikte olmaktan daha derin, daha anlamlıdır.
Aşkın değeri kavuşmakta değil, sevmeyi sürdürebilmektedir. Kavuşamamak, aşkın sonu değil, başka bir biçimidir. Sessizce sevmek, kalbinde birini taşıyıp ona hiçbir şey söyleyememek… Bu, belki de aşkın en yüce hâlidir. Çünkü o zaman sevgi, bir beklentiden arınır, sadece var olmakla yetinir.
Ve bazen, kavuşamamak aşka en çok yakışan sondur.
Oğuzhan Öcal Ankara 2024
Bu haber 21 kez okundu.-
Sitedeki Görsellerle İlgili Açıklama
-
Ayrılığın Sessizliği
-
Aşkın Uzağında
-
Sonsuz Aşkım
-
Yokluğun Duvarları Sığmıyor
-
Kurtların Etik Yönü
YORUM BIRAK
YORUMLAR
-
Dilek Çeşmesi
Dilek Çeşmesi Elif, parkın köşesindeki yosun tutmuş çeşmenin başında titreyen ellerini cebine soktu. Cebindeki tek gümüş madeni parayı avucunda sımsıkı kavradı. Dedesi anlatırdı: "Bu çeşme, [...] -
Alp Er Tunga Destanı
Alp Er Tunga Destanı Üzerine Bilimsel Bir İnceleme Bu makalede, İslamiyet öncesi Türk destanlarından biri olan Alp Er Tunga Destanı, hem tarihî hem de edebî [...] -
Kurt Adamlar
Kurt Adamlar: Mitolojiden Popüler Kültüre Uzanan Kanlı Efsane Karanlık ormanların sisli sabahlarından, günümüzün sinema perdelerine kadar uzanan bir efsane: Kurt adamlar. İnsan ile kurt arasındaki [...] -
Zamanın Tozu
Zamanın Tozu Kadranı kırık bir saat gibi titreyen makine, Ahmet’i 1920 yazının puslu sabahına bıraktığında, bileklerindeki manyetik bileklik çatırdayarak sönmüştü. Sisler arasından yükselen İzmir’in cumbalı [...] -
İnsanlığın Robotlaşma Tehlikesi Mekanik Organların Yükselişi
Teknolojinin baş döndürücü bir hızla ilerlemesi, insan bedeninin sınırlarını yeniden tanımlama sürecini beraberinde getirmiştir. Biyomekanik, nöroteknoloji ve yapay zeka alanlarındaki gelişmeler sayesinde insanlar artık eksik [...]
