41,4484$% 0,42
48,9133€% 0,62
56,0134£% 0,42
4.986,80%0,08
8.301,00%0,16
33.102,00%0,16
Ben her zaman güvendim. Ruhumu bir çiçek misali açtırdığım herkese, her şeye güvendim. Kaç defa dallarım kırıldı, kaç defa köklerime kadar sarsıldım; ama yine de inatla, belki de naif bir çocuk ısrarıyla, güvendim. Çünkü güvenmek, bana göre, dünyanın kasvetli duvarlarına açılmış ışıklı bir pencereydi. İnsanın en mahrem, en savunmasız halinin adıydı.
Bir gün, çocukluğumun o en masum sokaklarında koşturduğum arkadaşım, sessizce çekip gitti. Oysa ona sırlarımı, düşlerimi, en kırılgan yanlarımı, bir hazine gibi emanet etmiştim. Arkasından baktım, bir sis perdesinin ardında kaybolurken, içimde koca bir uçurum açıldı. Rüzgarın hışırtısında bile onun adını duyuyor gibiydim. Yine de kalbimin en kuytu köşesinde, ince bir ipek iplik gibi gerilmiş bir ses fısıldıyordu: “İnsan hata yapar, ama sen yine güven. Güvenmek senin doğan.”
Sonra aşka geldim. Kalbim, ilkbahar toprağının yağmura hasreti gibi titreyerek açıldı ona. Her bakışında yeniden doğuyor, her dokunuşunda tazeleniyordum. Ama bir sabah, henüz şafak sökmeden, öğrendim ki, gülüşlerimle, umutlarımla süslediğim kalbi, başka bir el tutuyordu. İçimdeki bütün ışıklar bir anda sönüvermiş, dünya gri ve sessiz bir fotoğraf karesine dönmüştü. O an güvenin aslında ne kadar ağır, ne kadar kıymetli bir yük olduğunu ve taşıyamayacak olanların yüreğinde nasıl paramparça olduğunu öğrendim.
Yıllar geçti. Yalnız kaldım, çok düşündüm. Neden hep güvenmiştim? Belki de yanılmaktan çok, insanı insan yapanın o saf, o ilkel inanç olduğuna inandım. Çünkü güvenmezsen, kimseyle yol alamazsın. Kimseyle aynı yıldızlara bakıp aynı hayali kuramazsın. Güvenmek, yalnızlığa karşı en güçlü silahtı.
Şimdi, bunca yara izi, bunca hatıra yüküne rağmen, hâlâ güveniyorum. Ama artık bir farkla: Önce kendime. Çünkü bana ihanet eden herkes, her şey gitti; ama ben, tüm yorgunluğuma ve kırgınlığıma rağmen, hâlâ buradayım. Ayağa kalktım, yaralarımı sarmayı öğrendim, yeniden yürüdüm ve en önemlisi, yeniden, bu sefer daha bilerek, daha derinden sevdim.
Güvenmekten asla vazgeçmedim. Çünkü anladım ki güven, kaybettiğinde bile insanı büyüten, kalbini daha derin, daha anlayışlı kılan acıtan ama olgunlaştıran bir mirastır. O, yürekte bir yankıdır; vazgeçmediğin sürece, en sert kayalara çarpsa da, sana hep bir şekilde, belki de daha güçlü bir şekilde geri döner.
Oğuzhan Öcal
Sessizliğin İçinde
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.