1999 Bakü doğumlu sanatçı Aygül Quliyeva, çağdaş resim ve dijital sanat alanında dikkat çeken genç yeteneklerden biridir. Eserlerinde kadın kimliği, duygular ve modern yaşamın kırılganlıklarını işler. Hem tuvallerde hem de dijital mecralarda hikâye anlatan Aygül, sanatını sadece estetik değil, anlam arayışının da bir parçası olarak görür. “Sanat, içimde susturamadığım bir sestir.” — Aygül Quliyeva
1999 Bakü doğumlu sanatçı Aygül Quliyeva, çağdaş resim ve dijital sanat alanında dikkat çeken genç yeteneklerden biridir. Eserlerinde kadın kimliği, duygular ve modern yaşamın kırılganlıklarını işler. Hem tuvallerde hem de dijital mecralarda hikâye anlatan Aygül, sanatını sadece estetik değil, anlam arayışının da bir parçası olarak görür. “Sanat, içimde susturamadığım bir sestir.” — Aygül Quliyeva
1999 Bakü doğumlu sanatçı Aygül Quliyeva, çağdaş resim ve dijital sanat alanında dikkat çeken genç yeteneklerden biridir. Eserlerinde kadın kimliği, duygular ve modern yaşamın kırılganlıklarını işler. Hem tuvallerde hem de dijital mecralarda hikâye anlatan Aygül, sanatını sadece estetik değil, anlam arayışının da bir parçası olarak görür. “Sanat, içimde susturamadığım bir sestir.” — Aygül Quliyeva
Ben Oğuzhan Öcal. Kalemi elime aldığım her an, kelimeler yalnızca birer harf olmaktan çıkar; geçmişin izlerini, bugünün sancılarını ve yarının umutlarını taşır. Yazarlık benim için bir meslek değil, nefes almak kadar doğal bir yolculuktur. Satır aralarında okuru bazen bir bozkırın rüzgârına, bazen kalbin en kuytu yalnızlığına götürmeye çalışırım. Çünkü inanırım ki edebiyat, insan ruhunun hem sığınağı hem de aynasıdır. Yakında yayımlanacak “Tulparın Çığlığı” adlı eserim, bu yolculuğun bir nişanesi; hem kendi iç sesimi hem de kadim bir coğrafyanın ruhunu yankılayan bir çığlık…