15° Açık

Orman Gönüllüsü

İki hafta… Gözlerimin önünde yiten ormanların, gökyüzünü karartan dumanların, toprağın çığlığının içinde geçen on dört kara gün. Gönüllüydüm. Ellerim toprakla, dumanla, umutla ve çaresizlikle kirlendi. Ruhum, tanık olduğu acının ağırlığıyla çatırdadı. Kıyameti soludum ciğerlerime. Eskiden… İki satırın peşinde iki gün kovalamaca. Kelimeler, utangaç geyikler gibi kaçardı zihnimin ormanından. Boş sayfa bir uçurum, mürekkepse kurumuş bir […]
Edebiyat - 7 Ağustos 2025 20:53 A A

İki hafta… Gözlerimin önünde yiten ormanların, gökyüzünü karartan dumanların, toprağın çığlığının içinde geçen on dört kara gün. Gönüllüydüm. Ellerim toprakla, dumanla, umutla ve çaresizlikle kirlendi. Ruhum, tanık olduğu acının ağırlığıyla çatırdadı. Kıyameti soludum ciğerlerime.

Eskiden… İki satırın peşinde iki gün kovalamaca. Kelimeler, utangaç geyikler gibi kaçardı zihnimin ormanından. Boş sayfa bir uçurum, mürekkepse kurumuş bir pınar gibiydi.

Şimdi?
Şimdi içim kaynıyor.
Bir yanardağın ta derinliklerinden fışkıran lav gibi.
Düşünmüyorum. Hissediyorum.
Ve hissettikçe, yazmak zorunda kalıyorum. Bir nefes almak, bir çığlık atmak gibi… Hayatta kalma refleksi.

Her şeyi yazmak istiyorum:
Külün tadını. Dilimde kalan acı tuzu.
Geceyi yırtan alevlerin çıtırtısını. Karanlığı kemiren canavarın homurtusunu.
Toprağın yanık teninin sıcaklığını. Dokunduğumda avuçlarımı dağlayan o korkunç ısıyı.
İnsan gözlerindeki o çaresiz şimşeği… Umudun kırılgan bir cam parçasına dönüştüğü anları.
Yorgunluktan titreyen ellerin sessiz kahramanlığını. Ve bazen yenilginin soğuk soluğunu ensemizde hissettiğimiz o anları…

Yazmak İşte şimdi anladım. Bu, içimde biriken zehri boşaltmanın tek yolu. Bu korkunç güzelliğin, bu tarifsiz yıkımın, bu insanlık sınavının ağırlığını taşımanın tek çaresi. Kelimeler, yüreğimde biriken küllerden doğan anka kuşları gibi. Acıyı alıyor, ona kanat takıyor ve özgür bırakıyor.
Yazdıkça hafifliyorum. Yazdıkça nefes alıyorum. Yazdıkça, gördüğüm o cehennemin içinde kaybolmuyorum.

Bu yazı, bir ağıt değil. Haykırış. Bir küllerin içinden yükselen ses. Yaşadığım ve tanık olduğum her şeyin, ruhumun duvarına kazınmış bir tutanağı. Kelimelerim yaralı, tıpkı yaktığımız toprak gibi. Ama yaşıyorlar. Tıpkı filizlenecek olan tohumlar gibi umut taşıyorlar derinlerinde.

 

Yazar

  • Oğuzhan Öcal Roman Yazarı ➡️ Computer Engineering ➡️ Creative Graphic Designer . Entrepreneur ➡️ Destek Afad Gönüllüsü ➡️ Araştırmacı Yazar ➡️ AFAD Destek Gönüllüsü

    View all posts
Bu haber 17 kez okundu.
Edebiyat - 20:53 A A
BENZER HABERLER

YORUM BIRAK

YORUMLAR

Hiç yorum yapılmamış.
Haber Yazarı

Yazar

  • Oğuzhan Öcal Roman Yazarı ➡️ Computer Engineering ➡️ Creative Graphic Designer . Entrepreneur ➡️ Destek Afad Gönüllüsü ➡️ Araştırmacı Yazar ➡️ AFAD Destek Gönüllüsü

    View all posts
Popüler Yazılar
Resim Açıklaması
En Çok İndirilen Dosyalar
520

Kahve

112

Yazılar

75

Makale

Etiketler