Yorgun Dağ

Bu haber 43 kez okundu.Yorgun Dağ
Yoruldum, bilmezler, dağ sanır gözler,
Dimdik dururum, içimde fırtına gizler.
Güneş bile dindi, soldu son ışıklar,
Bu beden yoruldu, sustu artık çığlıklar.Rüzgâr usul usul iner yamaçlarıma,
Taşırım yükünü, sığmaz kucaklarıma.
Göklerin öfkesi iner sessizce geceye,
Yorgun düşer ruhum, bulur mu hecesine?Dağlar taşlar bilir, suskunluğun sırrını,
Her çatlak saklar bir eski aşkın yırını.
Güneş uykuya daldı, ay bekler nöbette,
Kalbim ağırlaştı, kaldı bir boşluk nette.Omuzlarımda taş, her biri dertten iz,
Kafiyeler döner, hepsi yorgunluk söz.
Bir çağlayan sızlar, içimde sessiz akış,
Dinler mi bu dünya, bir dağın son nakış?Zirvem bulutlarla, dertleşir usulca,
Her damla bir hikâye, iner yosulca.
Güneş yitip gider, batar ufka nihayet,
Yorgun dağ uyumaz, taşır sonsuz bir gayret.Bilmezler yorgunum, sanırlar hep ayakta,
İçimde fırtınalar, saklı bir volkan yasta.
Güneş bile yorulmuş, ben nasıl dayanayım,
Dağ gibiyim dışarıdan, içimde bir yarayım.Oğuzhan ÖCAL
-
Yorgun Dağ
-
Gönlümün Yâresi
-
Ölem Kazlar Öldürülen Hayvanlar
-
Vazgeçtim Senden
-
Yeni Nesil Akıllı Telefon
-
Bir gemi kalktı içimden
YORUM BIRAK
YORUMLAR
-
Yorgun Dağ
Yorgun Dağ Yoruldum, bilmezler, dağ sanır gözler, Dimdik dururum, içimde fırtına gizler. Güneş bile dindi, soldu son ışıklar, Bu beden yoruldu, sustu artık çığlıklar. Rüzgâr [...]
